Bir ülkenin büyüklüğü, yalnızca şehirlerinin yüksek binalarıyla değil, köylerinden doğan büyük insanların hikâyeleriyle ölçülür.
Bugün o hikâyelerden biri, Giresun’un Şebinkarahisar ilçesine bağlı mütevazı Ocaktaşı (Gölve) Köyü’nden yükselip dünya sahnesinde yankı buldu.
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Türkiye’deki Frankofon Elçileri Grubu tarafından “2025 Yılının Frankofoni Kişiliği Ödülü”ne layık görüldü.
Bu ödül, yalnızca bir spor adamına verilmiş bir nişan değil, aynı zamanda bir kültür, eğitim ve insanlık hikâyesinin tescilidir.
* Bir Cumhuriyet Hikâyesi
Dursun Özbek, ödül töreninde gözleri dolarak şu cümleyi kurdu.
“Giresun’un küçük bir köyünde doğdum. Galatasaray Lisesi’ne girmek için aldığım burs, tüm hayatımı değiştirdi.”
Bu söz, bir milletin en derin gerçeklerinden birine dokunuyor.
Cumhuriyet’in kurduğu eğitim köprüleri sayesinde, bir köydeki çocuğun yolu Paris’e, Brüksel’e, dünya sahnelerine uzanabiliyor.
O burs, aslında Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” idealiyle verilmiş bir emanetti.
Ve bugün o emanet, Dursun Özbek’in şahsında Galatasaray’ın asil duruşuyla yeniden hayat buluyor.
Frankofoni yalnızca Fransızca konuşan ülkelerin birliği değildir.
O, eğitimin, kültürün, diyalogun ve insanlık ortak paydasının evrensel dilidir.
Bu nedenle bu ödül, Galatasaray Lisesi’nin ve Türk eğitim sisteminin taşıdığı kültürel mirasın uluslararası düzeyde onaylanmasıdır.
Dursun Özbek’in “Çok yaşa Türkiye Cumhuriyeti, çok yaşa Frankofoni, çok yaşa Galatasaray” sözleri,
üç büyük değeri aynı cümlede buluşturuyor:
Bu, bir insanın hem köklerine hem de dünyaya aynı anda bağlı kalabileceğinin en güzel kanıtıdır.
*Bir Okuldan Fazlası
Galatasaray yalnızca bir spor kulübü değil,Türkiye ile Avrupa arasında kültürel bir köprü, doğudan batıya uzanan bir aydınlanma penceresidir.
Bu pencereden bakabilen insanlar; tuttukları takımdan, kazandıkları kupadan çok daha fazlasını temsil ederler:
Bir medeniyet çizgisini.
Ve o çizginin başlangıcı bazen bir köy okulunun duvarında başlar.
Bugün Giresun Şebinkarahisar’ın dağları, Gölve’nin taş yolları,
Galatasaray’ın kırmızı-sarı renklerinde kendi evladının hikâyesini görüyor.
Bu, sadece bir başarı değil, bir milletin kendi evladıyla gururlanma anıdır.
Frankofoni Kişiliği Ödülü Dursun Özbek’e verildi ama aslında Giresun’un, Şebinkarahisar’ın, Ocaktaşı Köyü’nün ve Cumhuriyet’in yoksul köylerinden doğan bütün çocukların hikâyesine verilmiş bir değerdir.
Bir zamanlar köy yollarında yürüyen bir çocuk, bugün dünya dillerinde saygıyla anılıyorsa...
işte o zaman “Cumhuriyet hâlâ nefes alıyor” demektir.
Köklerini, köyünü ve memleketini unutmayan
Dursun Özbek Başkana selam olsun.
Bir köyden başlayan bu hikâye, bugün bir milletin onurudur.
O artık sadece Galatasaray'ın değil Yiğit Giresun'un da gurur duyacağı bir simgedir artık..
Selamlarımda
Sadi Toygar
Gazeteci
Etiketler : DURSUN ÖZBEK BAŞKANA SELAM OLSUN
