İSTİKLAL MADALYASI GERÇEĞİ

İSTİKLAL MADALYASI GERÇEĞİ

Tarih bazen susar.
Ama hafıza susmaz.

Giresun’un İstiklal Madalyası meselesi, yalnızca bir şehre verilmemiş bir nişanın tartışması değildir. Bu mesele; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde cepheden cepheye koşan bir halkın, tarihteki yerinin ne ölçüde hatırlandığıyla ilgilidir.

42., 44. ve 47. Giresun Gönüllü Alayları; Sakarya’da, Dumlupınar’da, Afyon’da, Polatlı’da, Haymana’da, Kafkaslar’da ve Doğu Cephesi’nde en ön safta savaşmış, çoğu zaman geri dönmeyi düşünmeden cepheye yürümüştür. Bu alaylar, yalnızca askerî birlikler değil; bir şehrin topyekûn seferberlik iradesinin simgesidir.

İşte tam da bu nedenle Giresun’un İstiklal Madalyası talebi, bir talep değil; tarihin gecikmiş muhasebesidir.

BELGELER KONUŞTU, İNKÂR BİTTİ                      

Yıllar boyunca “madalya nerede?” sorusu soruldu.
Kimi zaman görmezden gelindi, kimi zaman ertelendi.

Ancak bugün gelinen noktada artık tartışılacak bir belirsizlik kalmamıştır.

Millî Savunma Bakanlığı kayıtları, Giresun’un 42., 44. ve 47. Gönüllü Alaylarına ait İstiklal Madalyaları ve sancakların İstanbul Harbiye Askerî Müzesi envanterinde bulunduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Bu gerçek, TBMM’de yapılan bütçe görüşmeleri sırasında İstanbul Milletvekili Burak Akburak’ın konuşmasıyla resmen Türkiye gündemine taşınmış, böylece yıllardır dile getirilen iddialar devletin kendi arşiviyle doğrulanmıştır.

Bu aşamadan sonra mesele “var mı, yok mu?” değil;
“neden teslim edilmedi?” sorusudur.

 

BİR KAMPANYADAN FAZLASI

Bu hak, masa başında değil,
sahada, meydanda, imza masalarında büyümüştür.

Yenikapı’da, Sarıyer’de, kültür merkezlerinde, dernek binalarında;
emekliler, gençler, esnaflar, kadınlar, öğrenciler bir araya gelmiş;
“Yiğit Giresun” diyerek imza vermiştir.

Bu mücadele bir kişinin değil,
bir kuşağın ortak hafızasının ürünüdür.

Gazeteci Sadi Toygar ve Giresun Medya Platformu öncülüğünde yıllarca sürdürülen haberler, dosyalar, kampanyalar;
Giresun milletvekilleri, Giresun Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Kara, tarihçi Murat Bıyık, tarihçiler, STK’lar ve yerel basınla birleşmiş,
böylece bu mesele, unutulamayacak bir kamu vicdanı başlığına dönüşmüştür.

İstiklal Madalyası bir semboldür.
Ama sıradan bir sembol değildir.

O madalya;
– kefensiz yatanların,
– geri dönmeyenlerin,
– cepheden cepheye yürüyenlerin
kanla yazdığı bir berattır.

Bir şehre verilmesi, diğer şehirlerin değerini azaltmaz.
Aksine, milletin ortak mücadelesini görünür kılar.

Bugün Giresun’a temsilen bir İstiklal Madalyası verilmesi;
tarihi yeniden yazmak değil,
tarihi yerine koymaktır.

 

BEKLENTİ NET

Devlet envanterinde bulunan üç İstiklal Madalyasından en az birinin,
temsilen Giresun’a takdim edilmesi;

– siyasi bir talep değildir,
– bölgesel bir ayrıcalık isteği değildir,
– polemik konusu hiç değildir.

Bu talep,
tarihi, vicdani ve ahlaki bir zorunluluktur.

Cumhuriyet, karakterini adaletten alır.
Adalet ise geç de olsa yerini bulmalıdır.

Bu yazı,
tarihin defterine düşülmüş bir nottur.

Ve o not şunu yazar:

Giresun sustu sanıldı ama susmadı.
Unuttu sanıldı ama unutmadı.
Vazgeçer sanıldı ama vazgeçmedi.

Çünkü bu dava,
Yiğit Giresun’un davasıdır.

Sadi Toygar



Etiketler : İSTİKLAL MADALYASI GERÇEĞİ

Kmk Bilişim
©2017 Sadi Toygar/Haber merkezi Tüm Hakları Saklıdır.
KMK Altyapısıyla oluşturulmuştur.